
Gökyüzüne açılan kapı, sadece cesaretle değil; vizyon, disiplin ve doğa sevgisiyle aralanır… Türkiye’nin en özel yamaç paraşütü merkezlerinden biri olan Fethiye’de, gökyüzü tutkusunu profesyonelliğe taşıyan bir isimle tanıştırıyoruz sizleri: Hasan Göktan Aydemir. Milli sporcu kimliğiyle sporu sadece bireysel bir başarı değil, kolektif bir deneyim haline getirmeyi hedefleyen Göktan, Flyspot Hava Sporları ve Seyahat Acentesi ile klasik turizm anlayışının çok ötesine geçen bir deneyim sunuyor. Kuruluşundan bugüne doğayla iç içe, güvenli ve kişiye özel hizmet anlayışıyla binlerce yerli ve yabancı misafiri ağırlayan Flyspot, bölge turizmine kazandırdığı dinamizm ve sürdürülebilir kalkınmaya sağladığı katkıyla dikkat çekiyor.
Ankara Life Dergisi’ne konuk olan Hasan Göktan Aydemir, bu ilham verici yolculuğun perde arkasını, yamaç paraşütüne olan sarsılmaz tutkusunu, sporun ve girişimciliğin kesişimindeki kırılma noktalarını, yerelden globale uzanan vizyonunu ve genç girişimcilere dair samimi önerilerini bizlerle paylaştı. Sporu bir yaşam biçimi haline getiren bu özel röportajda, gökyüzüne uzanan bir hayalin nasıl gerçekliğe dönüştüğüne tanıklık edeceksiniz. İyi okumalar dileriz.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Türkiye’nin en özel yamaç paraşütü merkezlerinden biri olan Fethiye’de, milli sporcu kimliğinizle Flyspot’u kurma fikri nasıl doğdu? Bu yolculukta sizi en çok motive eden kırılma noktası neydi?
Özgürlüğe olan tutkum ve doğadan aldığım ilhamla, sporun gelip geçici bir heves değil yaşam biçimi olması gerektiğini anladım. Milli sporcu olarak edindiğim bilgi ve tecrübenin ışığında herkesin bu bilgi ve tecrübeden güvenli ve keyifli bir şekilde faydalanması için Flyspot’u kurdum. Partnerim Melek ALADAĞ KOÇER’in katkılarıyla çok kısa bir süre içinde hızlı bir ilerleme kaydettik.
Bu yolculukta beni en çok motive eden kırılma noktası, sporun geniş kitlelere ulaşmasını ve daha fazla insanın doğayla iç içe, özgür hissetmesini sağlayabilecek bir platform oluşturma isteği oldu. Ülkemizin turizm potansiyelini göz önünde bulundurarak uluslararası liglere ve sporun gelişimine katkı sağlayacak bir merkezin eksikliğini fark ettim. Bu motivasyonla, güvenli ve profesyonel bir yamaç paraşütü merkezi kurmaya karar verdim.
Flyspot Hava Sporları ve Seyahat Acentesi olarak klasik turizm anlayışının ötesine geçiyorsunuz. Sunduğunuz hizmetler ve deneyimler sizi sektörde nasıl farklılaştırıyor? Özellikle misafirlerinize “ilk kez yaşadıkları bir deneyim” sunmak adına neler yapıyorsunuz?
Güvenli ve profesyonel deneyim, kişiye özel yaklaşım, doğayla bütünleşme, eğitici ve motive edici içerik, unutulmaz anlar sektörde farklılaşmamızı sağlıyor. Bu yaklaşımla, deneyimlerini sadece macera olarak değil, aynı zamanda kendini keşif ve yeni ufuklara yolculuk olarak görmek isteyenlere hitap ediyoruz.
Milli bir sporcu olarak, yamaç paraşütüne sadece bir spor değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak yaklaştığınız görülüyor. Bu bakış açısı acentenizin vizyonuna nasıl yansıyor?
Milli bir sporcu olarak yamaç paraşütünü sadece bir spor etkinliği olarak değil, yaşamın ve özgürlüğün simgesi olarak görüyorum.Her deneyimin güvenli ve tutkuyla yapılması gerektiğini misafirlerimize aşılamak istiyoruz ve bu ruhu yansıtan deneyimler sunmayı amaçlıyoruz. Yamaç paraşütünün kişisel gelişim ve özgüven kazandıran bir yolculuk olduğunu göstermek istiyoruz. Bu vizyonla misafirlerimize sporun ötesinde yaşam enerjisi ve özgürlük duygusunu hissettiren, kalıcı bir etki bırakmayı hedefliyoruz.
Fethiye’nin doğal güzellikleri içinde şekillenen bir girişim olarak Flyspot’un, bölge turizmine kattığı değer nedir? Yerel halkla olan ilişkiniz, sürdürülebilir turizme bakış açınız nasıl?
Yamaç paraşütü ve hava sporları ile bölgeye yeni ve farklı bir çekim alanı kazandırarakçok çeşitli turist kitlelerini cezbediyoruz.Yerel işletmelerle iş birliği yaparak konaklama, restoran ve diğer hizmet sektörlerine ek gelir sağlıyoruz.Doğal güzellikleri ön plana çıkaran, çevreye duyarlı faaliyetlerle bölgeyi koruma ve tanıtma amacı güdüyoruz. Yerel gençlere eğitim ve istihdam fırsatları sunuyoruz.Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve halkla ortak projeler geliştiriyoruz. Bölgenin kültürel dokusuna saygı göstererek farkındalığını artırıcı faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Bu bakış açımız bölgenin doğal ve kültürel zenginliklerini koruyarak turizmden alınan payı uzun vadeli kılmayı amaçlamaktadır.
Flyspot’un yakın gelecek planları arasında neler var? Yeni destinasyonlar, farklı hava sporları branşları ya da uluslararası açılımlar söz konusu mu?
Yamaç paraşütü dışında, wingsuit, paramotor ve deltaplan gibi farklı hava sporları branşlarını da portföyümüze eklemek istiyoruz. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu pazarına açılmayı hedefliyoruz. Bu hedefimiz hem markamızın bilinirliğini artıracak hem de daha geniş kitlelere ulaşmamıza imkân sağlayarak ekonomimize artı değer sağlayacaktır.
Genç sporculara ve girişimcilere ilham olabilecek bir kariyeriniz var. Sizin gibi bu alanda hem sporcu hem de iş insanı olmak isteyenlere en büyük tavsiyeniz ne olurdu?
En büyük tavsiyem; tutkuyla ve kararlılıkla ilerlemek olurdu. Hem sporcu hem de girişimci olmayı isteyenlere şunu söyleyebilirim: Sporda disiplin ve azimle ilerleyin, sürekli kendinizi geliştirin. Kendinize güvenin ve vizyonunuzu net olarak belirleyin. Başarı, sabır ve istikrar gerektirir. Spor ve girişimcilik; samimiyet, emek ve özgünlük ister. Sürekli yeni şeyler öğrenin, yeniliklere ayak uydurun ve risk almaktan korkmayın. Bizim mottomuz “Gördüğün Hiçbir Şeyden Korkma!” Bu motto sayesinde bir sezon içinde 15.000yerli ve yabancı misafire hizmet verecek şartlara ve cesarete ulaştık.