EkonomiGüncel HaberKültür SanatMagazinMüziksağlık

Türkiye’nin Güzellik Pusulası…

Türk kadınlarının yüzde 54’ü, güzellik harcamalarının yüzde 83’ünü gerçekleştiriyor

Lider tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye, sektöre yönelik araştırmalarını derleyip bir ilke imza atarak “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” ile ülkemizdeki güzellik anlayışını ve trendlerini açıkladı. Bu çalışma güzellik anlayışının bireyselleşmesi, dijitalleşmenin yaşama yansımaları ve sürdürülebilirliğin tüketici davranışlarına etkisi ışığında tüketicilerin güzellik alışkanlıkları ve tutumlarının değişimini gözler önüne seriyor. Aynı zamanda Türkiye’nin güzellik pazarının büyüme hızına ve erişebileceği yüksek potansiyele vurgu yapıyor.  

 

2024’te 158 milyar TL’ye ulaşan bu pazarın genç nüfus, güzelliğe olan ilginin artması, hızlı dijitalleşme gibi etmenlerle ivmelenmesinin devam edeceği ve 2025 Avrupa güzellik pazarının büyümesine en büyük katkıyı yüzde 16 ile Türkiye’nin yapacağı belirtiliyor. Önümüzdeki 3 yıllık dönemde ise büyümenin tüketici kanalında özellikle gençler (yüzde 45), erkekler (yüzde 30) ve ileri yaş tüketicilerden (yüzde 20); yeni kategorilerden ve ürünlerden, artan ürün sayısı kullanımından geleceği öngörülüyor. Pazarın adet büyümesi yüzde 15’ler seviyesindeki bu rakam yüzde 2 oranında büyüyen Dünya güzellik pazarının kat be kat üzerinde. Türkiye güzellik pazarına bulunduğu kategorilerdeki %25’lik pazar payı ile inovasyon, sürdürülebilirlik, teknoloji alanlarında öne çıkan L’Oréal liderlik ediyor. 

Türkiye’nin Güzellik Pusulasını yorumlayan L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “Güzellik anlayışı, özgünlük ve bireyselleşmenin ön planda tutulduğu bir dönüşümden geçiyor. Tüketiciler artık ürünlerin kendi değerleriyle uyumlu ve kimliklerini yansıtan hikayelerini arıyor” dedi. Gökçen, sadece fiziksel değil duygusal ve zihinsel iyi oluşu da destekleyen, deneyim odaklı ve ilham veren çözümler sunmayı hedeflediklerini anlattı.

 

Çalışma çok çarpıcı veriler içeriyor. Buna göre Türkiye’de güzellik söz konusu olunca kadınlar 7 segmente ayrılıyor. Kadınların yüzde 54’ü güzellik harcamalarının yüzde 83’ünü gerçekleştiriyor. Çalışmaya göre kadınların yüzde 60’ı güzel olmanın bakımlı olmaktan başladığına, bakımlı olmanın temelinde de sağlıklı bir cildin yattığına inanıyor. Yaşlanma karşıtı ürünlerin kullanımı 3 yılda 2 kattan fazla artış gösterirken, yılın yaklaşık 3’te 1’inin güneşli olduğu ülkemizde yalnızca 10 kişiden 1’i güneş kremi kullanıyor. Kadınlarda ortak sorun olarak saç dökülmesi öne çıkıyor. Türkiye’de kadınlar güzellik bütçelerinin üçte biri ile en büyük kısmını makyaj ürünlerine ayırırken, ciltte doğal bir görünüm, dudaklarda parıltı, yanaklarda ise ışıltı tercih ediyor. 

 

Lider tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin, Ipsos iş birliğiyle güzellik pazarına yönelik birden fazla araştırmayı derleyerek hazırladığı “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” çalışması cilt bakımı, makyaj ve saç bakımı gibi alanlarda tüketici davranışlarını tespit ederek sektörün geleceğine ışık tutan önemli veriler sunuyor. 16-60 yaş arası kadınlar ile yürütülen çalışma baz alınarak hazırlanan, detaylı tüketici segmenti ve kategori analizleriyle desteklenen raporda, tüketici davranışlarının dinamikleriyle birlikte sektörün büyüme potansiyeli de ele alınıyor.

Türkiye’de kişi başına düşen güzellik harcaması 40 Euro ile düşük seviyelerdeyken, güzellik ürünü kullananlarda kişi başı güzellik harcaması yıllık 196 Euro seviyesine çıkıyor. Avrupa’da bu rakam 339 Euro’ya ulaşıyor.

Türkiye güzellik pazarında en büyük payı yüzde 24’ü ile cilt bakımı kategorisi oluşturuyor. Onu sırasıyla saç bakımı, makyaj ve hijyen, parfüm ve saç boyası takip ediyor. Kanal kırımlarında ise hızlı tüketim ürünleri kategorisinin payı yüzde 60’ken, lüks tüketim yüzde 15, dermokozmetik yüzde 10 ve profesyonel ürünler yüzde 5 paya sahip. L’Oréal Türkiye bulunduğu kategorilerde yüzde 25’lik pazar payı ile pazarın lideri konumunda bulunuyor.

“Güzellik anlayışı dönüşüm geçiriyor”

L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, ‘‘Güzellik anlayışı, özgünlük ve bireyselleşmenin ön planda tutulduğu bir dönüşümden geçiyor. Tüketiciler artık yalnızca bir ürün değil, bu ürünlerin kendi değerleriyle uyumlu ve kimliklerini yansıtan hikayelerini arıyor. Sosyal medyanın etkisiyle bilgiye hızlı erişim, tavsiye kültürü ve dijitalleşme gibi unsurlar, tüketim alışkanlıklarını kökten değiştiriyor. Bu dinamik pazarda başarı, değişen tüketici davranışlarını doğru analiz etmek, farklı motivasyonlarla şekillenen talepleri iyi gözlemlemek ve doğru stratejileri kişiselleştirilmiş deneyimlere uyarlayarak güvene dayalı güçlü bağlar kurabilmekten geçiyor” dedi.

“Güzellik artık bireyin kendini ifade etme ve özgünlüğünü keşfetme aracı”

L’Oréal Türkiye olarak geleceğin güzellik anlayışını, teknolojinin, bilimin ve bireyselleşen kimliklerin şekillendirdiği bir dönüşüm içinde gördüklerini belirten Sinem Sandıkçı Gökçen, “Tüm çalışmalarımızda teknoloji ve inovasyonu merkeze alarak, tüketicilerimizin değişen beklenti ve ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için farklı platformları etkin bir şekilde kullanıyoruz. Özgün hikayeler yaratmaya odaklanırken, güzelliği sadece estetik bir kavram olarak değil, bireyin kendini ifade etme ve özgünlüğünü keşfetme aracı olarak ele alıyoruz. Güzelliği geleceğin trendleriyle buluştururken, bireyselleşen kimliklere hitap eden, sürdürülebilir ve bilim destekli çözümler geliştirmeyi önceliklendiriyoruz. Cilt entelektüellerinin bilgi ve etkinlik ihtiyacını karşılamak için dermatoloji, biyoteknoloji ve nörobilim gibi alanlardaki yenilikleri yakından takip ediyor, güzellik anlayışını sağlık ve iyi oluşla bütünleştiriyoruz. Tüketicilerimizin değer odaklı ve bilinçli tercihlerine uyum sağlayan inovasyonlarla, etik, şeffaflık, uzmanlık ve teknolojiye dayalı bir güzellik ekosistemi yaratıyoruz. Aynı zamanda, güzelliğin yalnızca dış görünüşle sınırlı olmadığının bilinciyle, duygusal ve zihinsel iyi oluşu destekleyen, deneyim odaklı ve ilham veren çözümler sunmayı hedefliyoruz. Geleceği şekillendiren bu dönüşümde, tüketicilerimize yalnızca ürünler değil, onları güzellikte daha bilinçli, özgür ve yenilikçi bir bakış açısına taşıyacak deneyimler sunmaya devam edeceğiz’’ diye konuştu.

Güzellik Kullanım Yaşı Düşüyor, L’Oréal’e düşen sorumluluk artıyor

Ülkemizde özellikle ergenlik yaşının düşmesi ve cilt kusurlarının daha erken yaşlarda başlaması ile güzellik kullanım yaşının düşmesine vurgu yapan Sinem Sandıkçı Gökçen çocuk ve gençleri bilinçli kullanım için eğitmenin önemli bir sorumlulukları olduğunun altını çiziyor. Cilt bakımına cildin koruyucu bariyerini bozmayan yumuşak köpükler, hassas nemlendiriciler ve cilde zarar vermeyen güneş koruyucularla başlanması gerektiğini söylüyor ve cildimizin deneme tahtası olmadığı bilincinin genç yaşlarda aşılanmasının önemini belirtiyor. Çok popüler olan ama etkinliği test edilmemiş, ürün geliştirme teknikleri ve güvenlik testlerinin nasıl yapıldığı belli olmayan marka ve ürünlere çok dikkatli yaklaşılması gerektiğini iletiyor.

Kadınlar günde 70 dakikaya varan bir süreyi ayna karşısında geçiyor

‘‘Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?’’ çalışmasında kadınlar, sosyal tutumları ve güzellik ürünlerine yönelik davranışları temel alınarak sınıflandırılıyor. Bu analiz sonucunda hem sosyal yaklaşımları hem de güzellik ürünleri kullanımı açısından belirgin farklılıklar gösteren segmentler ortaya çıkıyor.

Türkiye’deki kadınların kozmetik ürünlere bakış açıları incelendiğinde, raporda 7 farklı segment belirleniyor. 4 ana segment kadınların %54 ünü ve güzellik harcamalarının %83 ünü temsil ediyor: Yaratıcı Divalar, Bilinçli Doğal Güzeller, Kontrollü Güzeller, Güzellik Hayalperestleri ana segmentler olarak başı çekiyor.

Çalışmaya göre güzellik ürünleri kullanan kadınlar günde 70 dakikaya varan bir süreyi ayna karşısında geçiriyorlar. Sabah rutinleri için 35 dakika ayıran kadınlar, öğlenleri ise 5 dakikalık bir sürede rutinlerini tekrarlıyorlar. Akşam bakımları için ise 30 dakikalarını ayna karşısında geçiren kadınlar 1 yılda ortalama 17 günlerini güzellik rutinlerine ayırıyorlar.

Başa dön tuşu